Arı Alerjisi

Arı Alerjisi

Ülkemizde yapılan çalışmalara göre sıklığı %2-3 tür. Dünya üzerinde birçok arı çeşidi bulunmaktadır. En sık alerji sebebi olan türler bal arısı, sarı arı ve eşek arılarıdır. Arılar dışında uçan böcekler (pervane) ve karıncalar da alerjiye neden olabilir. Kentlerde daha sık görülen yaban arıları özellikle çöpler ve piknik alanlarında yaşarlar. Çiçeklerin özsuyunu toplayarak bal üreten arılar, diğer taraftan çiçeklerin polenlerini taşıyarak onların döllenmelerini sağlarlar. Bahar ve erken gelen yaz aylarında ise insanların doğaya çıkışıyla beraber daha fazla temas gelişir ve bu durumda bazı insanlar için ölümcül arı alerjileri yaşanır.

Arı alerjisi özellikle arı tarafından daha önce birçok kez sokulan ve genetik olarak yatkın bireylerde ortaya çıkar. Arı yetiştiriciliğinin çok olduğu bölgelerde sık görülen hastalık, diğer insanlarda da görülebilir. Arılarla oluşan alerjik şikayetler erken veya geç dönemde meydana gelebilir. Arı soktuktan hemen sonra sokulan yerde hafif şişlik, kızarıklık, ağrı şeklinde şikayetler herkeste olup kendiliğinden düzelir. Bu şikayetler birkaç gün içinde düzelmeyebilir. Arı alerjilerinin özelliği şikayetlerin arının soktuğu vücut bölgesinin dışında olması ve şoka kadar gidebilen reaksiyon oluşturmalarıdır. Arı alerjisi olanlarda arı sokması ile ses kısıklığı, nefes darlığı, kalpte çarpıntı ve ritim bozukluğu, bayılma ve şok ile ani ölümler olabilir. Bu alerjik olay sırasında hayati organların etkilenmesi durumuna anaflaksi (alerjik şok) diyoruz. Alerjik şok arı soktuktan sonra dakikalar içinde gelişebileceği gibi, birkaç saat sonra da ortaya çıkabilir.

Arı alerjisi varlığı deri testleri ve kan testleri (RAST) ile saptanabilir. Daha önceden arı tarafından sokulup ciddi reaksiyon görülen kişilere arı alerjisi aşısı uygulamak gereklidir. Tekrarlayan sokmalar ve kişinin polen, mantar veya ev tozu gibi alerjenlere duyarlı olması arı sokması ile allerjik reaksiyon gelişimine zemin hazırlar. Ciddi reaksiyon gelişenlere ilk müdahale genellikle acil servislerde yapılmaktadır. Acil servisteki müdahalenin ardından hasta teşhis ve uzun vadeli tedavisi için bir alerji uzmanına yönlendirilmelidir.

Arı Alerjisi Olanlarda Korunma ve Tedavi

Arılar havaların ısınmasıyla birlikte sayısal olarak arttıkları gibi saldırganlık özelliği de kazanırlar. Bal arısı sokması durumunda iğnesi cımbızla alınmaya çalışılmalı. Aşı tedavisi arı alerjilerinin tek ve en etkili tedavisidir. Bunun yanında arılara sokulmamak için hastalar gerekli önlemleri almalıdır. Bu tedavinin % 90-95 gibi oranlarda tam tedavi sağladığı bilinmektedir. Tedavi en az 3-5 yıl veya teorik olarak bu aşının ömür boyu sürdürülmesinin uygun olacağı yönünde fikirler oluşmaktadır.

Prof. Dr. Ayşe Aktaş: İzmir’in Alerji Doktoru

Whatsapp